Ministry of Finance and New Practice

KDV Yasasında değişiklik

Maliye Bakanlığı geçtiğimiz günlerde tamamlamış olduğu KDV Yasası ile ilgili düzenlemeyi Meclise sevk etmeye hazırlanıyor. Bu yasa tasarısının içinde yine birçok eksik, yanlış ve farklı uygulamalar göze çarpmaktadır. Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri de, ayni tip ürün üzerinde uygulanan “ithal mal KDV oranı”  ile “yerli üretilen mal KDV oranı” nda yapılan yeni düzenlemedir. Mevcut uygulamada ayni üründe; yerli malın KDV si %8 ken, ithal malda KDV %16 olarak uygulanmaktadır.

Örneğin “X” bir mal KKTC de üretilerek satılıyor ise KDV oranı %8 ken, ayni malın ithalinde uygulanan KDV oranı %16 olarak hesaplanmaktadır. Bunun nedeni de ayni kalitedeki ve ayni tipteki bu mallarda yerli üreticiye destek vermektir. Şimdiki yeni düzenlemede bu iki oran eşitleniyor. Yani hem yerli üretimde hem de ithalde KDV oranı %16 olarak eşitlenecek.

Tüketim Güneye Kayacak

Maliye Bakanlığı yerli üretimden daha fazla KDV tahsil ederek bütçesine yeni gelir sağlamayı planlarken, Sanayi Odası; yerli üreticilerin ithal mallarla rekabet şansının ortadan kalkacağını iddia ederek, ithal mallara fon getirilmesini istedi.

Bu talebe karşın açıkça olmasa da sıcak bakan Maliye Bakanlığı, yerli ürünlerde yapacağı %8 lik bir KDV artış ile bütçesindeki gelirini artırma yönünde bir adım atarken diğer taraftan da Sanayi Odasının isteğini yerine getirerek ortalama %4 lük bir fon uygulaması yapmayı planlamaktadır.

Herkes memnun. Sanayici de memnun Hükümet de. Ama çalışanların aylık maaşlarındaki vergi muafiyetinin düşürülerek piyasadaki tüketicinin alım gücünü zayıflatan Maliye Bakanlığı, ciddi oranda pahalaşacak olan Kuzey ekonomisindeki tüketimin güneye kayacağını gözden kaçırmış olmalı.

Peki, bunun sonucunda ne olacak acaba biliyor mu Sn. Maliye Bakanı? Yaşanacak bu artış piyasadaki etiket fiyatlarını yükseltecek. Ayni ürünü çok daha ucuza satın alabileceğimiz kapı komşumuz Güney piyasaları bu yanlış uygulamadan sonra bayram edecek. İnsanımızın alım gücü belli.

Piyasa ucuzlatılacak rekabet artırıcı bir mali politika uygulamaktansa, mevcut sistemdeki vergi oranlarının artırılması, üretim-hizmet-perakende v.b tüm sektörleri iflasa sürüklemektedir. Tüm sanayiciler iflas edecektir. Bunun adına da “Kemer Sıkma Politikası” denecek ve suç yine Türkiye’li bürokratlara atılacaktır. Ha unutmadan muhtemelen bir de Maliye Bakanı tıpkı emeklilerden vergi kesintisi yapılıp-yapılmayacağı tartışmalarında olduğu gibi “hayır yok böyle bir şey, uyduruyorlar… bana inanın yemin ederim” diyecek, sonrasında da yukarda yazdığım her şeyi bir-bir yaparak “Tasarruf ettik” açıklamasını yapacaktır. İlk fırsatta da bu tasarruftan elde edilecek paralar, siyasi rant uğruna yandaşlara dağıtacaktır.

Maliye Bakanlığının bir süreden beridir devam ettirdiği bu yanlış uygulamalar, KKTC ekonomisinin iflasa sürüklenmekte olduğunu en basit göstergesidir. Bütçe dengelerini kuramayan, kendi yandaşlarına her ay sözleşmelerle ihalesiz paralar dağıtan Maliye Bakanlığı, sırf siyasi rant dağıtımını genişletmek adına ihtiyaç duyduğu kaynağı yaratmak için ülkede FON uygulamasını başlatmaya hazırlanmaktadır.

Belki başkaları bu FON uygulamasının manasını “yerli üreticiyi korumak” olarak algılayabilir veya Maliye Bakanı öyle de anlatabilir. Ama gerçek olan şudur ki; bir taşta iki kuş vurmaya çalışan Bakanlık, hem Bütçe gelirlerinde KDV oranlarını yükselterek hem de yeni Fonlar uygulayarak %10 ların üzerinde yeni bir artışı hayata geçirmeyi planlamaktadır. Zaten kamu ve özel çalışanların maaşlarında muafiyet kesintisi yaparak piyasadaki alım gücünü düşüren Maliye Bakanlığı, bu uygulama ile de iflas bayrağını çeken KKTC ekonomisinin cenazesini kaldırmış olacaktır. Buradan bu “reform paketini” uygulayan Maliye Bakanlığını tebrik ediyorum.

1264284
Ip : 54.81.33.119